Haber Sitesi
HV
05 HAZİRAN Pazartesi 00:28

“MUHSİNLER”İN DESTANI

Yusuf Akgül
Yusuf Akgül
Giriş Tarihi : 31-12-2022 16:51

 

İlle Muhammet’ten bir renk olmalı

Koklar bu toprakta her gülü Muhsin.

Dost ve düşman bunu böyle bilmeli

Birlik bahçesinin bir gülü Muhsin…

 

Kuldan öte, Hakk’a giden yolu var

Dosdoğru yol; ne sağı ne solu var.

Geleceği kucaklayan kolu var

Aydınlık günlerin hür gülü Muhsin…

 

O, Türkmen balası; Oğuz’un soyu

Hamuru sağlamdır, mayası koyu

Sivas’ın Şarkışla Elmalı köyü

Yaylamızın süsü, kır gülü Muhsin.

 

Şu tozlu yollarda ayağı yalın

Dolaşmışsa açık bağır, ak alın

Bir söz geçiremez ensesi kalın

Köyün şehirdeki mor gülü Muhsin…

 

Toprağın yankısı yüzünün rengi

Alnındaki izler yılların cengi

Beyler arasında olmadı dengi

Bir şanlı kavganın zor gülü Muhsin…

 

Koç Köroğlu olup dağa yaslandı

Erenlerin erdemiyle beslendi

Dede Korkut gibi çağa seslendi

Bu demde tarihin pir gülü Muhsin…

 

Alplik ve erenlik görüşü onda

İnsanın hizmette yarışı onda

Şehit Hüseyin’in duruşu onda

Ehli beyt yolunun er gülü Muhsin.

 

Yerli olmak idi yalnızca suçu

Zindanı, sürgünü bilmedi kaçı

Bir kutlu kavgada kıvılcım içi

Ocaktan da içre kor gülü Muhsin…

 

Dosyasında durur idam kâğıdı

Yüreğinde mazlumların ağıdı

Bu dünyadan beklentisi yoğidi

Kara günler için yar gülü Muhsin.

 

Yol gözlerken ak pürçekli analar

İç çekerken gara gözlü sunalar

Gençliğe doymadan geçti seneler

Yurdun her köşesi nar gülü Muhsin…

 

Kuşatılmaz bir cevher var özünde

Bir dağ yanar yüreğinin közünde

Sürgün verir baharında, yazında

Bu helal toprağın yer gülü Muhsin.

 

Ben diyeyim gardaş, siz deyin adaş

Sağdıç mı, haldaş mı, yoksa arkadaş?

Efe, gakkoş, zeybek, seğmen ve dadaş

Horon, çayda çıra, bar gülü Muhsin…

 

Eğilmedi, kırılmadı, dik durdu

Mamak zindanında alnı ak durdu

Sanki bir sadakta kızgın ok durdu

Kara kışta açan kar gülü Muhsin.

 

Yusuf yüzlü ve de Hızır kanatlı

Doğudan batıya haykıran atlı

İstanbul önünde bir Ulubatlı

Elinde sancağı sur gülü Muhsin…

 

Ağrı Dağı gibi berk bir kala’m var

Kim korkar gurbetten gayrı sılam var

Muhsin adlı nice yeni balam var

Aslımın, neslimin gür gülü Muhsin…

 

Şehitlerle yeşillendi, allandı

Yiğitlerle bir sehpada sallandı

Çekti tuğu, hilâllendi, güllendi

İbrahim bağının dar gülü Muhsin…

 

Bir derviş misali sırtlayıp çağı

Yayla yayla, köy köy gezmiş ayağı

Sevdasıdır Anadolu toprağı

Yunus’un, Veysel’in sır gülü Muhsin.

 

Altaylardan, Balkanlara gözü var

Filistin’de, Çeçenya’da sözü var

Yedi iklim, beş kıtada izi var

Öksüzün, yetimin hor gülü Muhsin…

 

Bekliyor yeryüzü kutlu bir düğün

Kulların gözyaşı dinecek o gün

İnsanlığın, İslamlığın, Türklüğün

Namus, şeref, izzet, ar gülü Muhsin...

 

Alperen müjdeler, o günler yakın

Şu ufukta doğan güneşe bakın…

Medeniyet hamlesidir bu akın

Ağaran şafağın nur gülü Muhsin…

YORUMLAR