(Şeytan Sofrasına İthaf Olunur.)
Köy kahvesinin önündeki sundurmanın altındayım. Kahveci Salim çayı masaya bırakırken, başımı yana çevirip baktığımda Mehmed'le göz-göze geliyoruz. Mehmed sundurmanın direğine sırtını vermiş, ayakta çayını yudumluyor.
-"Mehmed hoş geldin."
-"Hoş bulduk Dayı."
-"Gelsene."
-"Geleyim Dayı."
..........
Mehmed Jandarma.
6 yıl önce göreve başlayan bir akrabam.
CHP, Akşener, İnce!..
Erdoğan'ın karşısında kim varsa onların görüşlerini savunan paylaşımlar yapardı yıllardır.
Ordoğan'a ağır hakaretler içeren paylaşımlarını görürdüm sık-sık.
Babasının da isteğiyle, birkaç defa karşıma almış:
Bu yaptıklarının yanlış olduğunu,
Soruşturmaya veya işten atılmasına sebep olabileceğini anlatmaya çalışmıştım kendisine.
Bana haklısın demesine rağmen,
Aynı şeyleri yapmaya devam etmişti her seferinde.
Mehmed, böyle genç bir akrabamdı.
.........
-"Mehmed'im hoş gelmişsin."
-"Hoş bulduk Dayı."
-"İzne mi geldin."
-"Evet Dayı."
-"Ne var ne yok oralarda?"
-"Oralarda durumlar çok kötüydü Dayı."
Şaşkınlık içinde soruyorum:
-"Hayırdır Memedim ne oldu ki?"
-"Depremde her yer yıkıldı Dayı!"
Meğer Mehmed deprem bölgesinden gelesiymiş!..
...........
-"Bölgede durumlar nedir?" deyince,
Mehmet anlatmaya başlıyor:
-"Biz ilk gün 8 saatte Maraş'a intikal ettik, oradan da Elbistan'a geçtik.
Bizim gittiğimizde bölgede hava sıcaklığı -21' dereceydi.
1 Ay bölgede kaldım.
Yemeyi, içmeyi, uyumayı, üşümeyi unuttuğumuz!..
Bazen her şeyi, hatta kendimizi unuttuğumuz 1Ay!..
Her yer yıkılmıştı, enkaz altında çıkarılmayı, yıkıntıların arasında ise yakınlarına ulaşmayı bekleyen insanlar vardı."
........
".... Bir gurup Komando geldi helikopterle.
Helikopterleri yoğun tipi altında 3 kez kalkmayı denemiş ama başaramamış.
Sonra Komutan:
-"Bu helikopter kalkacak!.. Ya menzile varıp o insanlara yardım edeceksiniz, yada hepiniz Şehit olacak!.."
Bu emirle gayrete geliyorlar, 4. denemede havalanan helikopter zorlu bir yolculuktan sonra onları bölgeye ulaştırıyor.
.......
"İlk günden itibaren ekipler bölgeye gelmeye başladılar: Askerler, Emniyet Birimleri, Arama-kurtarma, Afad, Kızılay, Sağlık Ekipleri, İş Makineleri, Sivil Ekipler!..
Günlerce hepimiz canımızı dişimize takarak çalıştık!.."
Telefonuna yaptığı bir video çekimini açıp, izlemem için telefonu bana döndürerek devam ediyor.
-" Bak Dayı burası Elbistan'a gelen yardım malzemelerinin bulunduğu yer. Burada Elbistan'a 3 Yıl yetecek malzeme var!.."
........
Mehmed'in gözleri buğulu,
Mehmed kırgın.
Dokunsam ağlayacak!..
-"Bakanlar, Cumhurbaşkanı, Devlet Erkanı, Asker, Polis, Kurtarma Ekipleri, Afad, Kızılay, STK'lar!.. Herkes oradaydı.
Muhalefet yalan söylüyor Dayı!.."
Mehmed bir hafta izne geldi, izin sonrası tayinli olarak Bölgeye gidecek.
ÜÇ GÜN UYKUSUZ
Bir diğer yeğenim yeni mezun Komando. 5 Şubat günü ilk görev yeri olan Hatay'a geliyor. O geceyi otelde geçirip, birliğine 6 Şubatta gitmek niyetinde. Arkadaşının ısrarıyla bu kararından vaz geçip birliğine geliyor ve Asrın Felaketine burada yakalanıyor.
O gece otelde kalsa!...
Sabah toparlanıp sahaya iniyorlar.
Uyumamaları için iğne yapılıyor hepsine.
Bu iğne sayesinde 3 gün uyumadan görevlerini yapıyor, yaraları sarmak için ayakta kalıyorlar!..
PARALEL ÇADIR
Ve fakat, "Devlet yok!.. Asker yok!.."
Diye böğürerek,
Afad'a, Kızılay'a saldırıyor Köpekler.
İYİ Partinin Çömez''i çadır tiyatrosu açıyor bölgede.
20 kişilik bir çadır kuruyor, Sözüm-ona Sahra Hastanesi!..
Kameralar kuruluyor, başlıyor Sıfatsız böğürmeye:
"Devlet bize Doktor vermiyor!..."
Ulan......! Sen bir' Doktorsun!'
Hiç bir şey bilmiyorsan, geç Devletin kurduğu hastanede hastaya bak!..
İlla ben çadır kurup Paralel...... k yapacağım diyorsan.
Ülke seçmeninin %10'unun oyunu alan Partinden aday olan,
Partine kayıtlı, Partine oy veren binlerce Doktordan 1-2 tanesini getir.
Sizinkiler gelmiyorsa,
Ortak olduğunuz Şeytan Sofrasındakilerden 1-2 Doktor iste,
Ordan da gelmiyorsa,
gizli ortaklarımız FETÖ/HDPKK'dan iste!..
Sonra da git paralel çadır tiyatronda ne... k yersen ye!..
.....
Herşey çok açık ve net!..
Bu köpekler fıtratları gereği,
Gerçekleri inkar ederek:
Yalanla, iftirayla, kumpasla,
havlamaya devam edecekler!..
Dün olduğu gibi bugün de:
"İt ürüyecek kervan yürüyecek!.."
Demem o ki:
Devran böyle dönerken,
Gözleri, kulakları, beyinleri ve yürekleri mühürlü olanlar, asla gerçekleri görmeyecek,
Aramızda insan sıfatında dolanıp,
Fitne, Yalan ve İftiraya devam edecek.
